1920'li yıllarının sonlarından itibaren Ankara'daki yeni hükümet, ülkenin ve özellikle yeni kurulan başkentin ihtiyacı olan altyapının, binaların, planların Avrupa'dan gelen uzmanlarca yapılması stratejisini benimsedi ve böylece Bruno Taut, Clemens Holzmeister, Ernst Arnold Egli, Hermann Jansen, Carl Christoph Lörcher, Paul Bonatz gibi mimar, şehir plancısı, mühendisler görevlendirilerek 1940'lı yıllara kadar birçok proje ürettiler. Nahid Sırrı Örik'in 1937 yılında Ülkü'de yayımlanan "Amerikalı Büyük Mimarla Şarklı Prenses Olan Karısı" isimli öyküsü, tam da bu ortamda geçiyor. Öyküde "büyük mimar" Herald Hopinas'ın yeni kurulan başkentin imarında rol alıp köprüler, antrepolar, fabrikalar yapmak amacıyla Ankara'ya gelişi, kendisine gösterilen ilgi ve dönemin Ankara'sı oldukça canlı biçimde anlatılıyor. Bu programda Nahid Sırrı Örik'in aktarımları ile 1937 yılının Ankara'sına ve mimarlık ortamına gidiyoruz.